Türk Mutfağı

Çocukluğumuzdan ömrümüzün sonuna kadar hep övündüğümüz konulardan biridir “Türk Mutfağı”, her zaman ve her yerde dillendirmekten geri kalmadığımız bu mutfak gerçektende tüm övgüleri haketmektedir. Birbirinden farklı binlerce değişik lezzete ev sahipliği yapan Türk mutfağı, içinde barındırdığı kültür mozaiği sayesinde tüm toplumların hayranlığını kazanmıştır. Türk mutfağı sadece yemeklerden ibaret değildir, aynı zamanda yemeğin yapılışı, sofra adabı ve yemeğe verilen önemde bu mutfağın belirgin özellikleridir.

Türk mutfağı dışarıdan bakıldığında bir bütün olarak görülsede aslında farklı yörelerden değişik lezzetlerin karışımından oluşmaktadır. Her yörenin kendine özgü bir yemek kültürü, her yemeğin ayrı bir hikayesi ve yapılış şekli vardır. Aynı yemekler farklı yörelerde farklı isimlerle anılabilmekte, sonuçta aynı yemek olmasına rağmen değişik şekillerde ve ölçülerde yapılabilmektedir. Çevremizdeki ülkelerin yemek kültürlerine baktığımızda ise Asya ve Arap yarımadası ülkelerinin mutfakları Türk mutfağı ile benzerlik gösterse de temelde çok bariz farklılıklar içermektedir. Avrupa ülkelerine bakıldığında ise tamamen farklı bir kültürün söz konusu olduğunu görebiliriz. Her ne kadar fast food sektörü ile Avrupa ve Amerika yemek kültürleri günlük yaşantımıza girse de Türk mutfağının zenginliği karşısında bu yiyecekler ayak üstü atıştırmalıklar olmaktan öteye gidememiştir.

Tarihi Orta Asya’ya dayanan mutfağımız bin yılı aşan bu süreçte kendini yenileyerek, geçmişle bağını koparmadan günümüze kadar ulaşmış ve dünya yemek kültüründe en üst sıralarda adından söz ettirmeye devam etmiştir. Yabancıların çoğunlukla bildikleri kebapTürk kahvesirakıTürk lokumu gibi lezzetlerin yanı sıra bizlerin hayran olduğu künefetandırkuzu şişkokoreçköfte ekmek vb. lezzetleri ile sonsuza kadar sürecek bir maceradır Türk mutfağı. Konya’nın etli ekmeği, Mersin’in tantuni ve kerebici, Hatay’ın künefesi, Erzurum’un oltu kebabı, Akçaabat İnegöl ve Tekirdağ’ın köftesi, Afyon’nun kaymağı, Isparta’nın gül şurubu, Kayseri’nin pastırma ve sucuğu, Nevşehir’in pekmezi, Malatya’nın kayısı ürünleri, Maraş’ın dondurması, Antep’in baklavası, Urfa’nın kebabı ve daha sayamayacağımız yüzlerce farklı lezzeti ile hayatımızdaki en önemli güzelliklerden biridir Türk mutfağı.

Bugün farklı televizyon kanalları Anadolu’yu yöre yöre gezerek bu yörelerin kendine has lezzetlerini tanıtan televizyon proğramları yayınlamakta ve bu yayınlar büyük ilgi görmektedir. Aynı zamanda ülkemize hiç gelmemiş bir çok yabancı ülke vatandaşı Türkiye’ye gelmek ve kebap, lokum, rakı, balık gibi meşhur lezzetlerimizin keyfine varabilmenin hayallerini kurmaktadır.

Yeni yetişen nesillerin obezite, sağlıksız beslenme gibi olumsuzluklardan korunmasında da Türk mutfağının rolu büyük olacaktır, fast food türü beslenmeye sürüklenen gelişim çağındaki çocuklarımız ailelerin bilinçlenmesi ile tencere yemeğine yönlendirilmeli, mümkün olduğunca dışarıda tüketilen hazır gıdalardan uzak durmaları sağlanmalıdır. Evde hazırlanan sebze, çorba, et yemekleri, salata ve makarna gibi besinler dışarıda tüketilen fast food besinlerin zararlarından çocuklarımızı koruyacaktır. Küçük yaştan itibaren çocuklara ev yemekleri sevdirilmeli, evde yemek yeme kültürü, aile ile birlikte aynı masada yemek yeme alışkanlığı, abur cuburdan uzak durma gibi alışkanlıklar kazandırılmalıdır.

Türk mutfağının en güzel yönlerinden biri de Ramazan sofralarıdır. Ramazan ayı geldiğinde sofralarımızı ve mutfağımızı bir başka heyecan sarar. Hep birlikte oturulan iftar sofraları, gün boyu iftar için yapılan hazırlıklar, gece kalkılan sahurlar, iftar vakti sofraya gelen sıcacık pideler, 11 ay boyunca unutulan lezzetlerin sofrada yer alması, yemeğin üzerine yenen güllaç ve ardından sıcacık bir bardak çay. İşte tüm bu güzellikler bir ay boyunca soframızı, mutfağımızı ve en önemlisi ruhumuzu donatır tam anlamıyla. 11 ay heyecanla beklenen Ramazan ayı mutfağımızın kendisine kattığı güzellikler ile daha da özlenen ve heyecanla beklenen bir hal alır. Geçmişten günümüze uzanan bu değerli mirası gelecek nesillere aktarbilmenin en önemli görevlerimizden biri olduğunu asla unutmamak dileğiyle…….


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir